10 Mart 2014 Pazartesi

Duş bitmeden sen sakın tükenme

Sen duş almayı severdin,ben seni severdim. Sen dakikalarca gözlerime bakardın ben ise gözlerimi kaçırırdım, her zamanda yanlış  anlaman'dan korkardım  çünkü ben öyle uzun uzun bakamazdım senin  gözlerine, utanır yanaklarım kıpkırmızı olurdu. Sen hiç beni görmedin,penceremi aralayıp  bu taraftan kendine bakmadın. Oysa koca koca yazılar yazdım herkes üzerine alındı. Belkide herkes bizim hikayemizden kendi hikayelerine bir pay düşürmüşlerdir. Farkındasın dimi bizi hiç kimse koparamadı yok öyle zaten kolay kolay koparılmaz bu aşk.  Benim yan komşu neriman teyzenin oğluda askerde 55 günü kalmış kadın nasıl hüzünlü ama bir yandan da mutlu vatani görevini yaptığı için neyse konu buraya nasıl geldi bilmiyorum. Biz Şarapcıydık genelde şarap ortak noktamız olurdu. Ne güzeldi dimi elimizde şarap taksim sokaklarında uyuz köpekler gibi dolaşırdık. Kocaman gözüken fakat küçücük istiklal caddesinde beni sırtına alır dolaştırırdın. Sen kafası olsun diye hızlı içerdin ben ise tadını çıkarta çıkarta yudumlardım,hayeller kurardık şu apartmandaki 2. dairede keşke biz otursak diye falan filan..  En çok parmaklarını parmaklarımda hissetmeyi seviyordum aah bide sesini..  Şİmdi bu 14 satırlık yazıyı üstüne alınma içinden kendine pay çıkart ''aah işte bu benim'' de kendine iyi bak 'Kırmızı Şarap''.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder