11 Temmuz 2011 Pazartesi

RÜYA

Genç adam içkiliydi yine..genc kız onu beklerken yenip düştü uykuya belki rüyasında mutluydu sadece gülüyordu uyurken bile adam kapıyı tekmeledi tüm gücüyle kadın sıçradı uyudugu yerden saskın gözleriyle bakıyordu etrafa ve kalbi hemen hızlı çarpmaya basladı yine kötü bir gece bekliyordu.adam içeri girer girmez saclarından tuttugu kafasını vurdu duvara kaşı yarılmıstı kan akıyor akıyor durdurmaya calışmıyordu dursa bi başka yerden yine kanayacaktı yarası hemde çok hiç birsey düşünmüyordu artık sadece rüyaları seviyordu geceleri uyurken

10 Temmuz 2011 Pazar

Ne koyuyor biliyomusun seni görüpte tanımamış bir insan gibi davranmak

SENİN CANINIM

frank sinatra

Bugün içinyorum sevgilim,frank sinatra fly me to the moon şarkısında bu şarkı huzur veriyor.

Beni aya uçur
Ve bırak oynayayım yıldızların içinde.diyor.

işte bak uçurdun beni oynuyorum tek her gece yıldızlarla
Elimi başka dünyalarda tut
Başka dünyalarda öp beni sevgilim,diyor bak senden  sonra yeni hayatlarda karşılaşırmıyız öpermisin beni sevgilim.
Sen benim ümit ettiğim her şeysin
Tapındığım her şeysin,diyor bak hayalimsin benim sevgilim
Lütfen başka dünyalarda gerçek ol
Başka dünyalarda seni seviyorum,ben kendi dünyamda seni seviyor olcam ama bugün bir başka seviyorum seni sevgilim öle işte seviyorum deliler gibi özlüyorum deliler gibi..
Gel diyorum gelmiyosun..gel işte sevgilim öp yeniden biraz tuzluymuş de birdaha öp..Ben bugün seni bir başka seviyorum nedeni var,gülüşün..

9 Temmuz 2011 Cumartesi

BOŞVER

Şimdi ben peşinden gelip sana yetişmeye çalışsam,sen başka yolları kullanıp bana
tekrar dönmüş olursun,bir türlü bir araya gelemeyiz..

Bölede ballıyız..

SEN

Hep sen mutlu ol istedim,
hep sustum ve sineye çektim.
Baktımki sadece ben eriyorum,
bende yakışanı yapmalyım dedim.
Şimdi kendimi düşünüp gidiyorum,
ve sadece sensiz köşeler huzur istiyorum..

?

Ben dengi,diyor musun ?
Öyleyse..Neden gidiyorsun ?
Söylesene..
Benden gidiyor musun ?

Ayrılık

Yalnızlar rıhtımında geçer adım,
biraz yalnızlıktan biraz acıdan bahsettilir.
Aşk dedimi alev olur kalbinin en derin,en saf noktasında yaktırır.
Yalnızlığa açılan en büyük kapıda toplanır,
ayrılık olur benim adım ..

CAN

Aşka yanmalı,can dediğin...
Ya canın olmalı ya da canını almalı...
Yar diyemezsin ki herkese...
İçinde yaran olmalı...
Herkesin de bir yuregi vardır amma...
Yürek dediğin de bir aşka yanmali....

8 Temmuz 2011 Cuma

''Olsun İstersin''

Olsun istersin
Hatta olsun diye yapılması gerekenden daha fazla üstelenirsinAşktır;değer verirsin,ödün verirsin,sevgidende öte saygı gösterirsin,olmayacak kaç şey varsa bir araya bile getirirsin..             Bakarsın,ne anlattığını anlayabilmiş(?)ne de çözüm için bişeyler yapma gayretinde
İştir;sabahlarsın,''olsun''diye ailenden çaldığın zamanı oraya verirsin...                                                 Dostu;hayatta kimseyi dinlemediğin kadar dinler,kendini ayırmadığın onca şeyi ''o'na''ayırmaya çalışırsın..Sonra olayın içinden kendini çıkardır şöyle karşıdan yaptıklarına bir bakarsın..Bakarsın ki her şey başladığın gibi!
Gönlün rahatmı                                
Elinden geleni yaptın mı?
Cidden olmuyorsa zorlamıcaksın..

AŞK'ımaiyi bak olurmu Benden Bu kadar Sevdiğim, Sana canı gönülden mutluluklar dilerim.


Olumsuz Düşünen İnsanları

Olumsuz düşünen insanları duymayın...(mutlaka okuyun)
Onlar kalbinizdeki ümitleri çalarlar.


Günlerden bir gün ...
kurbağaların yarışı varmış. Hedef, çok yüksek bir
kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını
seyretmek için toplanmışlar.

Ve yarış başlamış.
Gerçekten seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin
tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş.
Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:
"Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!"

Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker
yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla yılmadan
kuleye tırmanmaya çalışıyormuş.Seyirciler bağırıyorlarmış:
"...Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!.."
Sonunda, bir tanesi hariç, diğer kurbağaların hepsinin
ümitleri kırılmış ve bırakmışlar.

Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı basarmış.
Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler.
Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş..
Bu işi nasıl başardın diye. O anda farkına varmışlar ki,
kuleye çıkan kurbağa sağırmış!

Olumsuz düşünen insanları duymayın...
Onlar kalbinizdeki ümitleri çalarlar.
 
 

DÜŞÜN

Düşün…
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır seni sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter…
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme,
Tükettirme içindeki yaşama sevgisini…
Hep hatırla: “Çaresizseniz, Çare “SİZSİNİZ””

DAHA SUSMADIM ..

Çok uzun emekler verir, ilişkisini yürütmek için. Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki ; başka bir adama, ait olmayı istemez.  Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela.. Tam tersi, konuşmamız lazım der. Erkekler de, en çok bu cümleye sinir olurlar. Ertelenir o konuşmalar; maç bitimine..., yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.  Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma! Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.  Bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur. Daha önemlisi, o adamı hala seviyordur.  Kadın susarak gider!  En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir.  Kadın, gerçekten gitmişse; çok sessiz olmuştur ayrılışı. Kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama, bir kadın sessizce gider. Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir.

AFFETMEM

....Biraz yorgunum.
Biraz kırgın..
Biraz da kirletti sensizlik beni !
Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
"İyiyimler" diktim dilime.
......Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
Gel diye beklemiyorum artık
Alıştım mı yokluğuna ?
Vaz mı geçiyorum, varlığından ?
Tedirginim aslında,
Ya başkasını seversem
İnan ozaman seni hayatım boyunca affetmem !!