13 Temmuz 2013 Cumartesi

İnsan kendine acı veren şeyleri unutsaydı,sevgi ve sevincin yumuşak kucağında mayışıp kalırdı!

BİR KADEH İÇKİ GİBİ AYDINLIK

Belki karşımda yanılıyorum bu gözler senin gözlerin değil. Aldatıyorlar beni, karanlığın gözleri olmalı bunlar. Bana böylesine keder veren,gülmeyi yaşamayı haram eden bir karanlığın gözleri olmalı. Öyleyse sana  hiç bir zaman yaklaşamıyacağım. Yalan bu geçici sevinç,bu nur,bu ışık, bu karanlığın ortasında yanan alev gözler bu bir kadeh içki gibi aydınlıkk.....!

AŞK

Loş ışıklı odamda oturuyorum
Gölgem beni dinliyor.
Dertleşiiyoruz işte o bana ben ona
Anlatıyor birşeyler ama ama dinlemiyorum
Kafama göre takılıyorum yine,
Herşey anlamsız duygusuz geliyor
Yada ben anlamak istemiyorum
Çokmu boğuldum açık denizlerde
bir türlü kıyıya çıkamadım
Yoksa azmı sevdim
Boşluğu doldurmaya çalıştığım içinmi vazgeçemedim.



Diyorumya hep insan hep sever ve sevilmek ister ama sevilmez.
Sevmiceksin kimseyi, karşındaki sevmediğinde kırılıyosun,cam misali parçalanıyosun,Yada bağlanmıyacaksın  ve  dünyanın onun etrafından dönmediğini bileceksin ki çekip giderken, sen küçükmüceksin. unutma elvedalar kalanlar için değil gidenler için hep zordur.Çevrendeki kişilerin sözünü dinlemelisin ''bağlanma'' derler.  Evet doğru söylüyorlar.sonunda acı çeken sen oluyosun.Boşuna akıtıyosun gözyaşlarını boşuna tüketiyorsun nefesini. Yanarsın için için gitmesi koyar sana gitmek istersin buralardan  ama yaşıyacağım çok şey var dersin vazgeçersin.Ve doğruyu bulana kadar teker teker satırları okursun, ilk günlerdeki gibi heceleye heceleye..  Şıkları işaretlersin  arada en arkadaki sayfaları açıp doğrularını işeratlemek istersin, hep doğru olsun istersin istersinde yanlışların hep daha fazla çıkar. Ve bir yanlışın gömülmene yardımcı olur.Hep dersin neden hep ben , o kadar diyen varki bu cümleyi sadece sen değilsin, sadece sen değilsin aşk acısı çeken,ağlayan,üzülen,kırılan,umutsuz..avutursun kendini dağıtmak istersin heryeri, rahatlıcanı sanarsın ve rahatlarsında.Ama bazen içinde birşeyler kopar gidiyim yanına sokuluyum,  koynuna giriyim ,sabaha kadar onu izliyim dersin ama yapamazsın..Gözlerin dalar bir an hatıralar sarar dört bir yanını izlersin teker teker.O günlere geri dönmek istersin bir sihirli değneğim  olsada geri getirsem onu dersin.Ama beynin derki o senin değil ve hiçte olmadı , getirsen ne faydaki yine gitcek,senin olmadığı birşeyi sahiplenmiceksin.o zaman anlarsın birşeyleri büyürsün büyüdüğünü sanarsın,düşüncelerin değişir,fiziğin değişir, fikir ayrıcalıkları olur.'' Beni birkere görsün eskisi gibi değilim  yine aşık olur'' dersin.Ama o seni bu halinle bile görse o eskisini görür, eski düşüncelerini,o çocuksu hareketlerini,uyumsuzluğunu fakat bir oturup seni dinlese ne kadar değiştiğini görecektir ama dinlemez o önyargılı tavrından  haz vermez. Fakat sen onun anladığını sanarsın.''.HAYIR!
o başkasının bunu kabulet'' der beynin.Kalbin çaresizce o benim ve benim olcak dersin. İkisinin arasında kalırsın.Ve sonunda karşına biri çıkar işte buldum dersin. 1 hafta sonra ayrılırsın acı çekmezsin.arkasından biri daha,biri daha,biri daha derken onu özlersin.Gözlerini,gülüşlerini,ellerini,tenini,saçlarını,parmaklarını,dudağını herşeyini ama herşeyini özlersin. Yanımda olsa keşke dersin ama o yoktur ve hiçbir zamanda olmucak sne istesen bile o istese bile artık yollarınızı ayırmışınızdır. Ne gerek var o koskoca yolu geri dönüp buluşmaya bu kadar ilerlemişken. Özlüceksin deliler gibi özlüceksin , canın acıcak,yanıcak, sabahlara kadar ağlıcaksın,çığlık atıcaksın 'Lütfen lütfen Allahım lütfen '' diye yalvarıcaksın. Ve tekrar tekrar özlüceksin, ama artık alışcaksın onun gittiğini ve senin ona sırtını döndüğünü anlıyacaksın ama biraz zor olucak sancılı geçicek günler fakat kim çaba göstermeden başarıya ulaşmışki ? Şimdi mutluluk senin hakkın hadi kullan..


SANA İNAT

Bazen takmamak gerek hiç birşeyi..Herşeye üzülmemek gerek..Gülümsemek gerek bazen,acılara İnat, olumsuzluklara İnat , hayata inat. Olması gerekende bu değilmi aslında ?...Kim kendisi için üzülmeyi hak ediyorki?Neden başkası için aksınki bu gözyaşlar ?Ama artık öyle herşeye üzülmek yok..Dert etmek yok..İçimdeki hüzünleri öldürdüm ben , artık onların yerinde,kocaman mutluluklarım var...Kim giderse gitsin,umrumdamı sanki?Artık hayatımı mutluluklarım süslüyor..Gülüşlerim  neşelendiriyor günlerimi..O kadar mutluyumki..Birtek kendim olsa bile yeter bana ve o eskiden hep kaçındığım gülüşlerim şimdi vazgeçilmezim oldu..

4 Temmuz 2013 Perşembe

ŞİZOFREN.

''Ben ne saygısız ne de ahlaklıyım , belki bir uzman yada çok iyi olamam ama ben benim.''
Benim mutluluğum kendi içimde sen değilsin. Bu yalnızca sen geçici olabileceğin için değil ; Ama aynı zamanda senin beni olmadığın şekilde istemen yüzünden, mutlu olamam değişemem.
Doyurmak için senin yalnızca senin egoizimini ya da hoşnut olabilirmiyim ?.Düşünmediğim için sen beni eleştirdiğinde senin fikirlerini senin gibi göremediğim için ? bana isyancı diyorsun : Oysa ben senin fikirlerine her karşı çıkışta sen bana baş kaldırdın. Senin aklını bir kalıba sokmaya çalışıyorum. Sen yalnızca sen olmak için çok sıkı çalışıyorsun, biliyorum bende sana ne olacağımı söylemene izin veriyorum.Kendimi yoğunlaştırıyorum.

DOKUNAMADIKLARIM.

Bütün yanlışlarım bütün gözden ve elden kaçırdıklarım tutana bildiklerim ve geriye kalanlardan bir hayat yaşıyorum.. Ne güzel ağlıyor geceleri yastığım hep ıpıslak, ıpıslaklığa yüzümü sürüyorum..
Aynaya bakıyorum sanki aynanın elleri nemli ve terli sırtımı dönüyorum onun öteki yarısı gibi karın boşluğuna giriyorum. '' Elleri boynumda ne kadar sağır ve nemli ve hiç kokmuyor o hani aşk kokusu  o hani ihtiras kokusu o hani erkek kokusu yok .  Oda ne kadar sessiz hiç sevmiyorum ve yalnızlığıma alışamıyorum yada alıştığımı zannediyorum.


      Yatağımdan kakıp mutfağa gidiyorum tam kahve yapacak'ken gözüm şarap şişesine takılıyor.
(Bir kadeh içsem,yok yok canım bu saate ne şarabı, canım keyif benim değil mi biraz sarhoş olmak istiyorum hemde gecenin yarınsında) Elimde bir kadeh şarap koridordan geçerken fortmantonun aynasına takılıyorum.
Çok güzel gözlü,kısa dağınık kumral dalgalı saçlarımla, okka gibi burnumla,1.60 geçmeyen boyumla evet güzel bir kadınım hem çekingen hem inatçı hem içine kapanık hem atılgan hem duygulu hemde serseri ruhlu bir kadınım.(Yok yok çingene ruhlu desem daha iyi ) Kendime hayran hayran bakmaktan vaz geçip salondaki koltuğa serildim gülmeye başladım bir yandan kadehimden şarabımı yudumlarken aklıma bir yerde duyduğum bir söz geldi.. ''Hayatta en pişman olduğum şeyler, pişman olacağım diye yapmadıklarım ve dokunamadıklarım'' 



     Gözlerimi kapadım, o çok sevdiğim göz yaşlarım yanaklarımdan sıcacık akmaya başladı
Geceliğimin  açık yakasından ne güzelde göğüslerime doğru süzülüyor. Çocuk gibi yüzüme dizlerimi çekip karnıma doğru hıçkırıklarımla ilgileniyorum.  Bir yudum daha içiyorum ah şu ölümlü dünya ah hiç bir şey için üzülmeye değmez yaşa yalnızca yaşa , yaşadıklarından tat al yaşarken mutlu olman için tek şey savaşmak pek çok şey  edinmelisinki onlar sırası gelince seni mutlu etsin,güçlü kırsın.. ''Ne olacak ne bitecek  sonumuz ne olacak artık''  bunları düşünmekten beynim uyuştu. (Bunları aklından geçerse yaşadığın anlardan dolu dolu zevk almazsın'ki ) Sonsuzlukta yaşar gibiyim, yerimden kalkamıyorum, aklım yerinde ama sanki bu kollar,bacaklar benim değil.